26 Kasım 2011 Cumartesi

Anatolia Tattoo

Ressam Erdoğan Çavdar
Anatolia Tattoo
1997 yılına kadar Maltepe de küçük bir resim atölyem vardı. Burada kemik kutu üzerine, Osmanlı  ve İran minyatürleri resimliyordum. Bunun yanı sıra yağlıboya ve özellikle akrilik boya ile resim, kilden model tasarımları ve heykelcikler çalışıyordum. Bu arada akademik eğitimim yok, tamamen alaylıyım.  Önceleri komşum olan sonra arkadaş olduğumuz, Ayhan’ın kollarında, kendi kendine iğne ve mürekkeple uyguladığı dövmeler vardı, ( dövmeler felaket şeylerdi tabi ki) Ayhan’ın önceleri dayatmasıyla ( sen resim yapıyorsun bunumu yapamayacaksın? gazıyla ) dövmelerini düzeltmeye çalıştık, düzelmeleri mümkün değil. Hele ki ben iğneyi yeni elime almışım, tamamen ilkel koşullarda üç iğneyi iplikle kibrit çöpüne sarıp, kırtasiyeden aldığı mürekkeple deriye batırıyoruz. Tabi ki istediğim gibi olmadı ama Ayhan her şeye razı. Yetmedi sırtıma bir dövme yapmanı istiyorum dedi, bu arada ne yalan söyleyeyim benimde hoşuma gitmedi değil. Dövme modeli nedir bilmiyoruz, model konusunu oturduk kararlaştırdık ben bir model hazırladım ve başladık çalışmaya,  ilk kez böyle bir şey yapıyorum hem bir tarafıyla keyifli, diğer tarafıyla bir türlü bitmiyor. Yanlış hatırlamıyorsam dört beş gün zamanımızı aldı. Bulunduğumuz çarşıda herkes gelip bizi izliyor, insanların dikkatini çekiyor. Sonuçta dövmeyi bitirdik, insanın hiç bilmediği bir işi en ilkel yöntemlerle başarabilmesi inanılmaz bir mutluluk.  Tuval e resim yapmaktan daha çok insanı heyecanlandırıyor diyebilirim, hiçbir noktanın geri dönüşü yok çok sabırlı ve titiz çalışmak gerekiyor. Bu dövmeden sonra Ayhan’ın yeğenine küçük bir şey çalıştım, ondan sonra da iğne ile bir daha dövme yapmadım, birkaç ay sonra Ali adında bir arkadaş geldi, bu işleri yurt dışında öğrenmiş ve Antalya da yapmaya çalışmış, olmamış. Benim atölyede bu işi yapmak istediğini söyledi olur dedik, amatörce de olsa ekipmanı vardı, ve başladık. Bu arada ben daha öncesinde kına ile geçici dövme yapıyordum, dolayısıyla dövme için gelen giden oluyordu. Ali ile ne kadar süre çalıştığımızı hatırlamıyorum, ama bir yıl çalışmadık, Ali bu mesleği bıraktı, başka işlere girdi bende o gündür bu gündür çalışıyorum. Ekipmanı geliştirdim ilk makinelerimi tornada bir arkadaşımla beraber hazırladık, çok zor koşullardı elbette, boya iğne gibi malzemelerimizi  yurt dışındaki akraba, eş dost getiriyordu. Bu işe başlama serüvenim böyledir.
İlk dövmem
Sosyal yaşantımızın bir parçası haline gelen bu sanal ortamda yan yana olmasak da en azından burada birbirimizle haberdar olabiliyoruz. Bu güne değin kaç kişiye dövme yaptım bilemiyorum, her dövme yaptığım arkadaşla, kimi zaman saatlerce sohbetler ettik. Kimiyle çok sıkı dostluklar kurduk, sık sık görüşür olduk. Kimi kaybolup gitti sadece yaptığım dövmelerin resimleri kaldı. Kiminin dövmesinin resmini dahi çekemedim, dövmen iyileşsin on - on beş gün sora gel çekelim dedik. Ama hayat koşulları işte, dünyanın bin bir türlü hali var herkesin kendine göre işi gücü sorumluluğu var. Hayat geçmişteki gibi yavaş değil, su misali akıp gidiyor.

Dövme Videoları için tıklayınız